3 Temmuz 2010 Cumartesi

Osmanlı Arması'nın Esrarı!

1346'da Kral III. Edward tarafından ortaya çıkarılan Dizbağı Nişanı'nın geleneğinde şöyle bir uygulama vardır: Nişanı alan kişi ya da hükümdarların armaları Londra'da Windsor Sarayı'nda bulunan Saint George Kilisesi'nin duvarında asılmaktadır. Ancak Osmanlı Padişahı'nın arması bulunmamaktadır...


Üzerinde 30 ayrı sembolle, Osmanlı Devletinin sembolü haline gelen ‘Osmanlı Arması.’Peki fikir babası kim, yaratıcısı kim, nasıl oluştu?

Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Yard. Doç. Dr. Selman Can, bizim için Osmanlı arşivlerinde araştırmalar yapmış. Bu araştırmadan yararlanarak chentick’te paylaşıyorum.

Osmanlı ile Rusya arasındaki Kırım Savaşı sırasında, Fransızların Sultan Abdülmecid'e verdiği 'Legion' nişanı, Osmanlı devleti ile yakın ilişkiler kurmaya çalışan İngiltere'yi harekete geçirir. İngiltere Kraliçesi Victoria, Fransa'nın verdiği nişana karşılık Kasım 1856'da Dizbağı Nişanı'nı Osmanlı Sultanı'na sunar.
1346'da Kral III. Edward tarafından ortaya çıkarılan Dizbağı Nişanı'nın geleneğinde şöyle bir uygulama vardır: Nişanı alan kişi ya da hükümdarların armaları Londra'da Windsor Sarayı'nda bulunan Saint George Kilisesi'nin duvarında asılmaktadır. Ancak Osmanlı Padişahı'nın arması bulunmamaktadır. Bunun üzerine Kraliçe Victoria, Prens Charles Young ismindeki arma uzmanını Osmanlı için arma tasarlamak üzere görevlendirir. İstanbul'a gelerek araştırmalarda bulunan Young'a, Etyen Pizani isminde bir tercüman yardımcı olur.
İngiliz tasarımcı, padişahlık alameti olan saltanat kavuğunu, sorgucu, ay-yıldızlı sancağı ve tuğrayı ön plana çıkararak bir arma hazırlar. Bir yılda hazırlanarak İstanbul'a gönderilen arma çizimlerini Sultan Abdülmecid de beğenir. Bu şekilde oluşan Osmanlı Devleti arması İngiltere'nin Saint George Kilisesi'ndeki yerini alır. Sultan 2. Abdülhamit döneminde terazi ve silahlar eklenerek son şekline kavuşur.
1- Tuğranın etrafındaki güneş motifi, padişahın güneşe benzetilmesinden ileri gelir
2- II. Abdülhamit'in tuğrası
3- Sorguçlu serpuş: Osman gaziyi ve tahtı temsil eder
4- Yeşil Hilafet sancağı
5- Süngülü tüfek: Nizam-ı Ceditle birlikte Osmanlı ordusunun asıl silahı olmuştur
6- Çift taraflı teber
7- Toplu tabanca
8- Terazi: şeşper ve asaya asılıdır, adaleti temsil eder.
9- (Üstte) Kuran-ı Kerim. (Altta) Kanunnameler.
10- Nışan-ı al-i imtiyaz: Devlet adına faydalı işlerde bulunmuş ilim adamları, idareci ve askerlere veriliyordu.
11- Nışan-ı Osmani: Sultan Abdülaziz Han tarafından 1862'de ihdas edilmiş olup, devlet hizmetinde üstün başarı sağlayanlara verilirdi.
12- Asa ve şeşper
13- Çapa, Osmanlı denizciliğini temsil eder.
14- Bereket boynuzu
15- Nışan-ı iftihar
16- Yay
17- Mecidi nişanı
18- Borazan, modern mızıka takımının kullandığı çalgı aletidir
19- Şefkat nışanı, 1878'de II. Abdülhamit Han tarafından ihdas edilmiş olup; savaş zamanında, büyük afetlerde devlete, millete hizmet eden kadınlara verilirdi.
20- Top gülleleri (Bazı armalarda bulunmuyor.)
21- Kılıç
22- Top, topçu ocaklarını temsil eder.
23- El siperlikli tören kılıcı: bu kılıç klasik Türk kılıcı olmayıp, o devirdeki subaylar tarafından kullanılırdı.
24- Mızrak.
25- Çift taraflı teber, orduda üst düzey görevliler tarafından üstünlük sembolü olarak kullanılmıştır.
26- Tek taraflı teber (balta)
27- Bayrak
28- Osmanlı sancağı
29- Mızrak: Son dönem mızraklı süvari alaylarını remzeder
30- Kalkan, Ortasında stilize edilmiş bir güneş motifi var. 12 yıldız: Rivayete göre bu 12 yıldız 12 burcu temsil eder. Güneş bu burçlar üzerinde hareket eder

Bir lira kaç para

Bir lira kaç para

Para kelimesi aslında, gerçektende bir değer ifade ediyormuş meğer. En küçük para birimimizmiş.


1 TL = 100 Kuruş

1 Kuruş = 40 Para
Dolayısıyla 1 TL = 4000 Para eder.
“Para” kelimesi aslında, gerçektende bir değer ifade ediyormuş meğer. En küçük para birimimizmiş. İlk öğrendiğimde şaşırmıştım ama hoşuma da gitmişti. Herkesin kullandığı fakat bilinmeyen bir sözcüğü keşfetmek güzeldi.
Türk Lirası ilk defa 1643 de osmanlı lirası adıyla basıldı, buna sarı lira denildi. Bir sarı lira 7.2 gr ağırlığındaydı.
Cumhuriyetin ilanından sonra 12 Ocak 1926’da çıkarılan bir kanunla, piyasada bulunan Osmanlı paralarının yerini almak üzere yeni kağıt para bastırılması kararlaştırıldı. Londra’da bastırılan 1, 5, 10, 100, 500 ve 1000 TL değerindeki kağıt paralar, 5 Aralık 1927’den itibaren eskileriyle değiştirilmeye başlandı.
1 Türk Lirasıyla
1930 yılında 883 kilogram ekmek, 142 kilogram et, 10 bin adet yumurta, 400 kilogram süt
1953 yılında 296 kilogram ekmek, 24 kilogram et, 930 adet yumurta, 166 kilogram süt
1963 yılında 104 kilogram ekmek, 12 kilogram et, 285 adet yumurta, 63 kilogram süt
1985 yılı başlarında 1 kilogram ekmek, 100 gram et, 4 adet yumurta ve 750 gram süt
1991 yılında ise 1 kutu kibrit alınabiliyordu.
Ayrıca 1 ABD doları
1933 yılında 2 Türk Lirası
1966’da 9 Türk Lirası
1980’de 90 Türk Lirası
1988’de 1.300 Türk Lirası
1995’de 45.000 Türk Lirası
2001’de 1.650.000 Türk Lirası
bugün 1 TL 50 Kr olarak işlem görüyor.
İlk Basılan 1 Türk Lirası, arapça harfleri ve fransızca türk lirası “Livre Turque” olarak latin harflerini içeriyordu.

Nefes bilimi: Pranayama

nefes kontrolü anlamına gelen pranayamadan bahsetmek istiyorum. Prana, yaşam enerjisi anlamına gelir. Ayama ise, denetim altına almak, kontrol etmek, düzenlemek demektir. Pranayama uygulaması ile Prana’nın içeri alınması, tüm varlığın bunu özümsemesini sağlar. Özellikle de heyecanlı, endişeli ve strese bağlı sıkıntıların bulunduğu anlarda tam bir kurtarıcıdır. Pranayama’nın hayatımızın normal bir parçası olmasına özen göstermeli ve onun paha biçilmez faydalarından tüm nefes alış-verişlerimizden yararlanmalıyız.
Kişinin sağlıklı ve güçlü bir zihne, yoğunlaşmış bir düşünce yapısına sahip olması için Pranayama sistemi ile doğru nefes alıp-vermesi gerekir.
Pranayama’nın hazırlık aşamasında, uygulamanın özellikle ilk dönemlerinde rahat ve sıkmayan giysiler giyilmesi tavsiye edilir, aç veya tok olmamak gerekir. Bu şekilde nefes alıp-vermek kolay olacaktır.
Pranayama bilimine, ki doğru nefes alma tekniklerini öğreten bu geniş sistem başlı başına bir bilimdir, aynı zamanda Swarodaya Yoga denir. Vücudumuzda Nadi denilen psişik enerji kanalları vardır, Nadi’ler 3 ana kanala ayrılır; İda, Pingala ve Sushumna.
İda, sol burun deliği, ay enerjileri ve dişil yanımızın temsilcisidir. Gezegenlerle de bağlantısı vardır; Ay, Jüpiter, Venüs, Merkür. Günlerle de bağlantılıdır: Pazartesi, Çarşamba, Perşembe, Cuma. Hayati gücü temsil eder; başımızda ise sağ kutba karşılıktır, yani hislerin yönetildiği yan.
Pingala, sağ burun deliğini ve Güneş, Mars, Satürn’ü temsil eder. Günleri ise, pazar, salı, cumartesidir. Pingala, akıl gücünü temsil eder, başımızın da sol yanına karşılıktır yani mantığın yönetildiği yan.


Ana kanalımız ise Sushumna’dır, omurgamızın ortasından geçer. İda ve Pingala, Sushumna’nın sağından ve solundan kıvrılarak geçer. Ortalarda Chakra’lar yerleşmiştir.
Bu üç kanala bağlı olan 72 bin, toplamda ise 380 bin kanal vardır. Bu kanallar, vücudun dışında örümcek ağı gibidir.
Pranayama’yı bilinçli olarak kontrol altına aldığımızda (uygulayacağımız çalışmalarla) güçlü yaşam enerjimize kavuşuruz ki, bu hayata dört elle sarılmaktır, yenilenme ve iç-dış gençleşmeyi yakalarız.
Doğru şekilde uygulanan nefes tekniği zihnimize şu faydaları sağlar;
-Konsantrasyon düzelir, düşünceler berraklık gelir.
-Karmaşık durumlarda, strese düşmeden çözüm bulma.
-Mükemmel duygusal kontrol ve dengelilik hali

Standart Sapma Formülü Matematik Formülleri

Standart Sapma Formülü Matematik Formülleri Standart Sapma Nasıl Hesaplanır, Anlatımla birlikte sağdaki örneği takip edebilirsiniz.

Bir dizide n adet eleman olsun. (Bu örnek için n değeri 3′tür.)

1. Adım: Verilerin aritmetik ortalaması bulunur. (Bu örnek için notlar toplanır 3′e bölünür.)

2. Adım: Her bir veri ile aritmetik ortalama arasındaki fark bulunur. Bulunan farkların her birinin kareleri alınır ve elde edilen sayılar toplanır. (Bu örnekte her bir öğrencinin sınav notundan 1.Adımda bulduğumuz aritmetik ortalama tek tek çıkarılarak kareleri alındı ve bu değerler toplandı.)

3. Adım:Bu toplam veri sayısına bölünür. (Bu örnekte toplamı 2. Adımda 14 bulmuştuk veri sayımızda 3 olduğundan 14′ ü 3′e böldük.)

4. Adım: Son olarak bölümün kare kökü bulunur. Bu değer standart sapmayı verir. (Bu örnek için son olarak bölümün kare kökü alındı ve yaklaşık değerimiz 2,16024 olarak bulundu. Bulduğumuz bu değer bizden istenen standart sapmadır.)

Türkçedeki En uzun En kısa ve En garip kelimeler

En uzun kelime: muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebilecekleri
mizdenmişsinizcesine

-En uzun kelime için çıklama: Kötü amaçların güdüldüğü bir öğretmen okulundayız. Yetiştirilen öğretmenlere öğrencileri nasıl muvaffakiyetsizleştirecekleri öğretiliyor. Yani öğretmenler birer muvaffakiyetsizleştirici olarak yetiştiriliyorlar. Fakat öğretmenlerden biri muvaffakiyetsizleştirici olmayı, yani muvaffakiyetsizleştiricileştirilmeyi reddediyor, bu konuda ileri geri konuşuyor. Bütün öğretmenleri kolayca muvaffakiyetsizleştiricileştiriverebileceğini düşünen okul müdürü bu duruma sinirleniyor, ve söz konusu öğretmeni makamına çağırıp ona diyor ki:& quot;Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebilece
klerimizdenmişsinizcesine laflar ediyormuşsunuz ha? ..."

Tersten okunduğunda da anlamlı olan en uzun kelime: ıralamamalara, aralamamaları (13)

Art arda çifter çifter en çok harf bulunduran kelime: maatteessüf (4)

En uzun bir sesli bir sessiz giden kelime: mücadelecileşiveremeyebileceğimizin (35)

Harf tekrarı içermeyen en uzun ekli kelime: hüpletiyormuşsanız ve hödükleşmiyorsanız (18)

Harf tekrarı içermeyen en uzun eksiz kelime: konseptüalizm (13)

Sadece bir harfi farklı olan en uzun eksiz kelime çifti: mahrumiyet, mahkumiyet (10)

Alfabemizin ilk 14 harfi ile yazılan en uzun kelime: affedicideki (12) (İsmet Keskinsoy)

Alfabemizin son 14 harfi ile yazılan en uzun kelime: tutuşturtuşumuzunmuş (20)

En uzun kısaltma: İYSSKSİİD (9)
(İş Yerinde Sağlık, Sağlık Korunması ve Sigorta İle İlgili Danışma (Komitesi). Kaynak: Kısa Adlar ve Kısaltmalar Sözlüğü - A.Aysan, S.Tuncay, İ.Gönülal)

En çok anlamı olan kelime: çıkmak (TDK'da 58 anlamı sayılmış)

Aynı kökene sahip olup en çok farklı şekilde kullanılan kelime: hakan, han, kaan, kağan (4)

Farklı köklere sahip olup en çok anlamı olan kelime: karın (4)
(Dört anlamı: kar kelimesinin 1.tekil şahıs iyelik hali, karmak fiilinin 2. çoğul şahıs emir hali, karı kelimesinin 2. tekil şahıs iyelik hali, karın kelimesi.)

En çok anlamdaş: tuvalet, ayakyolu, memişhane, apteshane, kenef, hela, yüz numara, kademhane (

Bir harfi en çok içeren kelimeler:
alafrangalaştıramayacaklardansalar (13)
beybabalaşabilen (4)
seccadecileşecekmişsinizcesine (5)
çiçekçiymişçesine (4)
didindirdiklerimizdendir (6)
gelenekselleştiriveremeyebileceklerdenseler (15)
gepgergin (3)
dağdağasızlığa (3)
hahhah (4)
sıkıntısızlaştırıcılığınızın (11)
kişiliksizleştiricileştiriverebileceklerimizdenmiş
sinizcesine (16)
janjan (2)
kikirikleşecektik (5)
tellallaşılabilmeli (7) (Metin Örsel)
mükemmelleşemememmiş (7)
anneanneninkininsin (9)
otokontrolsüzleşiyor (5)
hötöröf (3)
muharrirleştirivermişlerdir (7)
hassasiyetsizleşseymişsin (6)
şişikleşmişmiş (5)
tattırttıktan (6)
unutturuculuğumuzunmuş (10)
düşündürttürücülüğümüzünmüş (11)
verevleşivermek (3)
yayımlayamayayım (5)
lezzetsizleşemezseniz (5)

Harf Sayıları
2 harften oluşan en uzun kelime: ememememe (9)
3 harften oluşan en uzun kelime: yamayamamaya, yamayamamama (12)
4 harften oluşan en uzun kelime: mayalayamamamla (15)
5 harften oluşan en uzun kelime: mayalayamamalıyım (17)

İçindeki her harf birden fazla geçen en uzun kelime: serserileşememişlerse (21)

İçindeki her harf tam ikişer kez geçen en uzun kelime: kükürtatarının (14)
(kükürtatar: kükürtlü buhar çıkaran ve üzerinde kükürt biriken alan)

İçindeki bütün harfler ya bir ya da iki kez geçen en uzun kelime: törpüleyemiyormuşsanız (22)

İçinde en çok sayıda farklı harf bulunduran kelime: gölcükleştiriyormuşsanız (20)

Sesliler Ve Sessizler
Sesli / sessiz oranı en yüksek kelime: aile, iade (3/1)
Sessiz / sesli oranı en yüksek kelime: sfenks, sprint (5/1)
Ardarda en çok sesli: suiistimal, maaile (3)
Ardarda en çok sessiz: angström (5)
Bir seslinin bir kelimede en çok kullanımı (başka sesli yok): badanalayamayacaklardansalar (12)
Bir sessizin bir kelimede en çok kullanımı (başka sessiz yok): anneannenin (6)

Sadece birer harfleri farklı olan ve aynı eki taşımayan en çok kelime:
3 harfli: ban, can, çan, dan, fan, han, kan, lan, pan, san, şan, tan, van, yan, zan (15)
4 harfli: kaba, kaça, kafa, kaka, kala, kama, kana, kapa, kara, kasa, kaya, kaza (12)
5 harfli: kabın, kaçın, kadın, kalın, kapın, karın, kaşın, katın, kayın (9)
(kabın: kap + tamlayan eki; kapın: kapı + iyelik eki; katın: katmak eylemi 2. çoğul kişi emir kipi.)
6 harfli: sarmak, sarmal, sarmam, sarman, sarmaş, sarmaz (6)
7 harfli: çekinik, çekinim, çekinin, çekinip, çekinir, çekiniş, çekiniz (7)

En çok anagram:
3 harf: aks, ask, kas, sak (4)
4 harf: aksı, asık, askı, ıska, kası, kısa, sakı, sıka (
5 harf: çakır, çarık, çarkı, çıkar, çıkra, çırak, kaçır, kıraç, arkçı, ırkça (10)
6 harf: kelime, ekilme, eklemi, melike, kileme, ekelim, emekli, ekimle, ekmeli, lekemi (10)
7 harf: akıldır, aklıdır, alırdık, darılık, kaldırı, kalırdı, kıladır, kılardı, lakırdı (9)

Atasözleri ve deyimler:
En uzun atasözü: Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır. (57)
En kısa atasözü: Aç ayı oynamaz. (12)
En uzun sıfat-deyim: huyu huyuna suyu suyuna uygun (25)
En uzun fiil-deyim: Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak (42)
En uzun söz-deyim: Geline oyna demişler, yerim dar demiş; yer göstermişler, yenim dar demiş. (59)

Özel isimler:
En uzun ad: Abdulmuttalip (13) (Emin)
En uzun soyad: Kocakethüdaoğullarından (23)
(Mehmet ~, Balıkesir telefon rehberinden)
En çok ad: Hasan Hüseyin Kerem Uğur Arda (4) (Erhan Büyükkahraman)
En sık rastlanan ad soyad: Mehmet Yılmaz
En sık rastlanan aynı ad soyad: Yılmaz Yılmaz
(Son iki rekor için kaynak ÖSYM'nin veritabanıdır.)
En uzun il adı: Afyonkarahisar (14)
En uzun ilçe adı: Şereflikoçhisar (15) (Necmettin)
En uzun cadde, sokak adı: Profesör Doktor Muammer Aksoy Caddesi (26) (Ege Or)
(Ankara-Bahçelievler eski 2. Cadde

1 Temmuz 2010 Perşembe

Ömrü Uzatan 7 Gıda

Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü (AICR), 2007’ye sağlıklı bir başlangıç yapmanız için, vücudu kanser, kalp krizi, alzheimer ve diyabet gibi ciddi rahatsızlıklara karşı koruyan besinlerin listesini açıkladı,

null

Badem: Her gün, bir çay fincanın yarısını dolduracak miktarda, yani 30 gram badem yemeyi ihmal etmeyin. Omega-3 asitli yağları açısından oldukça zengin bir besin olan badem, kandaki kötü kolesterol (LDL) oranını yüzde 4.4 oranında düşürüyor. Badem böylece damar tıkanıklıklarını önleyerek, dolaşım sisteminin düzenli olarak çalışmasını sağlıyor; kalbi koruyor.

null

Kahve: Günde iki fincan kahve, özellikle orta yaşlardan sonra görülen Parkinson ve Tip-2 diyabete karşı vücudu koruyor. Kahvede bulunan kafein maddesi, diyabete yakalanma riskini yüzde 35 azaltıyor. Ayrıca ağrı kesici özelliği de bulunuyor. Ancak kahveyi mutlaka kalsiyum deposu olan sütle için. Böylece kafeinin kemikleri zayıflatmasını engellemiş olursunuz.

null

Tarçın: Her yemekten sonra içinde bir miktar tarçın bulunan bir tatlı yemeyi unutmayın. Tatlı yemek istemiyorsanız, küçük bir çay kaşığı dolusu tarçını doğrudan suya ekleyerek içebilirsiniz. Tarçın kan şekerini düzenliyor, ayrıca sinir sistemini rahatlatıyor. Öte yandan köri baharatının içinde bulunan Tumerik adlı maddenin eklem iltihabını ve romatizmayı önlediğini unutmayın.

null

Patates: Antioksidanlar yönünden çok zengin. Amerikan Tarım Dairesi’ne göre en yararlı 100 besinler arasında 17. sırada yer alıyor. Akciğer kanseri, diyabet ve kalp krizine karşı koruyor. Ancak patatesi kızartmak yerine, yağsız bir şekilde haşladıktan veya fırında pişirdikten sonra yemeyi tercih edin.

null

Sebze çorbası: Doyurucu ancak kalorisiz bir yiyecek olduğu için özellikle kilo vermek isteyenlerin bir numaralı tercihi. Ayrıca, özellikle sebze çorbası sodyum bakımından zengin. Bir kase sebze çorbasında 500 miligram sodyum bulunuyor. Sodyum, sinir sistemi ve kasların düzenli olarak çalışmasını sağlıyor. Ayrıca vücuttaki sıvı miktarının dengesini düzenliyor. Ancak günde 1500 miligramdan fazla sodyum tansiyon ve kalp rahatsızlıkları konusunda tam bir ters etki yaratıyor.

null

Zeytinyağı: Zeytinyağı kanser riskini azaltıyor. Günde 25 ml. zeytinyağı alanların idrarlarında, hücrelere zarar veren maddelerin seviyesini azaltıyor. Zeytinyağı kanserin yanı sıra iyi kolesterol (HDL) oranın artmasını sağlayarak kalbi koruyor, 1 çorba kaşığı zeytin yağında 120 kalori bulunuyor. Bu nedenle günde 6 çorba kaşığını geçmeyin.

null

Çay: Siyah veya yeşil olsun, çayın her türü kanser riskinin azaltılmasında etkili bir rol oynuyor. Çay, kadınlarda rahim kanserine yakalanma riskini yüzde 50 azaltıyor. Göğüs kanseri içinse bu oran yüzde 60′a kadar çıkıyor. Çay ayrıca Alzheimer ve kalp krizine karşı vücudu koruyor.

Güçlü Bir Bellek İçin Ne Kadar Uyku?

Bellek

Tıbbın uyku ile henüz bilmediği çok şey olmakla birlikte artık biliyoruz ki bedenin onarımı, çeşitli madde ve hormonların sentezi, hafızanın yapılandırılması, psikolojik dinlememiz uykunun belli dönemlerinde gerçekleşiyor.

“Uyku tekdüze bir süreç değil. Uykuya dalış, yüzeyel uyku, derin uyku ve rüya ile ilişkili -REM- (rapid eye movement = hızlı göz hareketleri) olmak üzere dört dönemi bulunuyor. Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Uzmanı Dr. Ferda Korkmaz yetişkin bir kişinin ihtiyaç duyduğu uyku süreleri ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Uyku süremiz yaşla birlikte değişmekle birlikte, herkesin uyku süresi kendine hastır. Bunu değiştirebilmek pek mümkün değildir. Bazı kişiler günde 12 saat, bazı kişiler ise 4 saat uykuya ihtiyaç duyarlar. Ancak toplumda bir çok erişkinin ortalama uyku süresi 6- 8 saattir. Yaşla birlikte hem uyku süresinde hem de uyku mimarisinde değişiklikler olur. İnsanlar yaşlandıkça, toplam uyku süresinde ve rüyayla alakalı uyku evresinde geçen sürede bir düşüş başlar. Yeni doğmuş bir bebek günde 16 saat uyur, rüya ile ilişkili REM dönemi oldukça yoğundur. Buna karşın bebeğin 30 yaşındaki annesi günde altı saat uyur (eğer şanslıysa) ve bu sürenin sadece dörtte birlik bölümünü REM’de geçirir.

Orta yaşlardan itibaren, uyku süresinin azalmaya başlamasının yanı sıra, uykunun karakteri de değişir. Bu yaşlardaki insanlar rüyayla ilişkili evrede daha az uyurken, yüzeyel uyku dönemleri daha uzun sürer. İnsanlar yaşlandıkça daha erken uyuyup daha erken kalkarlar. Gençlerde ise tam tersidir. Gençler, gece daha geç saatlere kadar kalırlar ve günün çoğunu uyuyarak geçirirler. Seksenli yaşlarda bu değişiklik daha belirgindir. Gün içindeki uyuklamalarla birlikte günlük toplam uyku süreleri 6- 7 saat olabilir. Bu kişiler gün içinde birçok kez uyuklasalar da bunların toplamı nadiren bir saati geçer. Yaşlıların günde 8- 10 saat uyumaları gerektiği söylemi doğru değildir.”

Kişinin gerek duyduğu uyku süresi şu şekilde hesaplanabiliyor. Kişi, uyanık olduğu her iki saat için bir saatlik uykuya ihtiyaç duyuyor. Yaş ilerledikçe bu değişiyor, uyanık kalınan her iki saat için 45 dakikalık uyku gerekiyor. Başka bir deyişle, gün boyunca uyanık kalınan her saat için “uyku borcu” biriktiriliyor. On altı saatlik bir günün sonunda, genç bir insanın “uyku bankasına” borcu sekiz saate ulaşıyor. Buna karşılık yaşlı bir kişinin uyku borcu sadece yaklaşık altı saat düzeyinde bulunuyor.

Uykusuzluk kişiyi nasıl etkiler ?

Eğer uyku için yeterli zaman ayrılmazsa kişi uykudan yoksun kalıyor. Bu durumda gün içerisinde uykulu olmanın yanı sıra, kişide düşünmeyle ilgili sorunlar da ortaya çıkıyor. Yeni şeyleri öğrenme daha yavaş gerçekleşiyor, bellek ile ilgili ve karar verme süreçlerinde sorunlar yaşanabiliyor. Uyku yoksunluğu dışında bir takım uyku rahatsızlıklarında da özellikle uykuda solunum bozukluklarında uyku mimarisindeki ve kan oksijen düzeyindeki değişikliklerin tetiklediği olaylar, ciddi bilişsel ve bedensel bozulmalara neden oluyor. Bunlar arasında kalp, akciğer ve hormonal hastalıklar yer alıyor.

Yaşlı kişiler, uykusuzluk durumunda, kendilerini gençler kadar çok çabuk toparlayamayabilir. Kişilerin 24 saat boyunca uyanık bırakıldığı bir araştırmada, 70’li yaşlardaki kişilerin kendilerine gelmelerinin, genç kişilere göre en az bir gün daha uzun sürdüğü ortaya çıktı. Öte yandan cinsiyet de, uykusuzluğun etkisinde farklılık yaratabiliyor. Örneğin kadınlar, erkeklere göre daha hızlı kendilerine geliyorlar.