1 Temmuz 2010 Perşembe

Seninle Olmak

Seninle Olmak

Geçenlerde biraz düşündüm ve kendi kendime şu soruyu sordum: İnsanın genindeki aşk meşalesinin tutuşabilmesi için acaba kişilerin, aynı topraklara basması şart mı? Yani illa aynı semtte, aynı köyde veya aynı mahallede mi olmak gerekir? Birbirinden çok uzakta iki insan acaba birbirine âşık olup, genlerindeki aşk meşalesini tutuşturamaz mı?

Aşk, sadece şekle dayalı bir kavram olmadığı için, neden mahbublar illa birbirlerini görmelidir? Pek tabiî insanlar, birbirlerini görmeden de birbirlerini tesir altında bırakabilirler. İletişim sadece sözlü ve görüntülü olmamaktadır. Yazı dünyanın en büyük icatlarından biridir. Teknoloji sayesinde çok uzaktaki insanlarla iletişim kurabilmekteyiz. Anlık iletilerle, elektronik postalarla uzaktaki bir insanla sohbet edebilmekteyiz. Aşk sadece şekle dayalı değilse neden çok uzaktaki bir insana yürekten alaka duyulmasın?

Bence kişilerin birbirlerine âşık olabilmesi için aynı ağacın ürettiği oksijenin ciğerlerine girmesi şart değil. Yani eğer geninizde bir aşk meşalesi varsa –Anadolu insanında olmaması mümkün değil- aynı coğrafyada olup aynı topraklara basmanız şart değil. Bence aynı gök kubbenin altında olmak kâfidir. Aşk bütün engelleri ortadan kaldırabiliyorsa mesafelerin de bir önemi yoktur.

Ey sevgili seninle aynı gök kubbenin altında olmak ne güzel!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder